Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları

 
Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları

Duygu geçişleri, beden hakimiyeti ve güzel sesiyle belleklerimize kazındı Ezgi H. . . . . Sınavı hiç bitmeyen aydınlık insanların, gericilerden neler çektiğini mesela. . Geçmiş ile bugüne yolculuk yapan Mavi’nin öyküsü aslında hepimizin hikâyesi. Ben ortaokula gidiyordum ama dün gibi hatırlıyorum bu vahşeti. . Oyunda Mavi de o günleri anlatıyor, gözleri yaşlı. . RANTA KURBAN GİDENLER“Ben Eskiden çok Ünlüydüm” adlı oyun ne çok şeyi hatırlattı bize. . Peki, bu 90’lı yıllar gerçekten tatlı bir rüya mıydı yoksa bitmek bilmeyen bir kâbus mu? 90’lı yıllar benim çocukluğum. . . Ve ölenler, yaralananlar. Bir anda insanların ayrıştırıldığı o sisli günler geliyor gözümüzün önüne. Ve şu cümle, yüreğime yüreğime vuruyor: “Arkadaşlarım ‘Alevilerin elinden yemek yenmez’ dedi, biz pismişiz, yemin ederim anne ben söylemedim Alevi olduğumuzu. Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor. . Ranta kurban gittiler tabii ki hepsi. . Erarslan’ın başarılı oyunculuğu. Oyunda Mavi’yi Ezgi Hüyükpınar Erarslan canlandırıyor. Ne diyor Mavi oyunda. Günümüzde başlayan oyunda idealist bir oyuncunun yaşamına tanıklık ediyoruz. ” Ülkemin aydınlık insanları ve yüreği karanlık insanları. . . . . Bu önyargıdan kurtulmamız için böyle oyunlara ihtiyacımız var. Yaklaşık 85 dakika ve tek perde. Bu hikâye hepimizin hikâyesi, Mavi anlatıyor sahneden, kaçırmayın!",Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor",. . Oyunun kahramanı Mavi. Bu ülkenin aydınlık insanları ve bu ülkenin yüreği karanlık insanları. ” En yakın arkadaşları Esra ve Feyza için bir anda “öteki” oluvermişti Mavi. . Hoş, aslında bugün de çok açık bir havada değiliz ya. ZOR YILLARYıl 12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde İstanbul’da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi’ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle taranmış. . Dut ve kiraz ağaçlarını, bahçeli evleri. “Korku, dehşet bulaşıcı bir hastalık gibiydi aslında. Çok başarılı bir metin ve dikkat çeken bir oyunculuk seyrettik. . Sonra “Tetris”, “Alf”, “Süper Baba”, “Çarkıfelek”, “İkinci Bahar”, “Cartel” ve diğerleri. . BAŞARILI BİR METİNTek kişilik oyunlar bizi ilk başta biraz korkutuyor. . . . Her iyi ve kötü zamanları dün gibi hatırladığım çocukluğuma gitmek ne iyi geldi.

Ülkenin aydınlık ve karanlık insanları

. ZOR YILLARYıl 12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde İstanbul’da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı Gazi Mahallesi’ndeki dört kahvehane ve bir pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle taranmış. Ve şu cümle, yüreğime yüreğime vuruyor: “Arkadaşlarım ‘Alevilerin elinden yemek yenmez’ dedi, biz pismişiz, yemin ederim anne ben söylemedim Alevi olduğumuzu. . Günümüzde başlayan oyunda idealist bir oyuncunun yaşamına tanıklık ediyoruz. Oyunda Mavi’yi Ezgi Hüyükpınar Erarslan canlandırıyor. . . . . . Ne diyor Mavi oyunda. . Bu ülkenin aydınlık insanları ve bu ülkenin yüreği karanlık insanları. . BAŞARILI BİR METİNTek kişilik oyunlar bizi ilk başta biraz korkutuyor. Bu önyargıdan kurtulmamız için böyle oyunlara ihtiyacımız var. Sınavı hiç bitmeyen aydınlık insanların, gericilerden neler çektiğini mesela. Oyunun kahramanı Mavi. Her iyi ve kötü zamanları dün gibi hatırladığım çocukluğuma gitmek ne iyi geldi. Dut ve kiraz ağaçlarını, bahçeli evleri. Erarslan’ın başarılı oyunculuğu. . Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor. ” Ülkemin aydınlık insanları ve yüreği karanlık insanları. . . RANTA KURBAN GİDENLER“Ben Eskiden çok Ünlüydüm” adlı oyun ne çok şeyi hatırlattı bize. . . “Korku, dehşet bulaşıcı bir hastalık gibiydi aslında. Geçmiş ile bugüne yolculuk yapan Mavi’nin öyküsü aslında hepimizin hikâyesi. Çok başarılı bir metin ve dikkat çeken bir oyunculuk seyrettik. Ve ölenler, yaralananlar. . Hoş, aslında bugün de çok açık bir havada değiliz ya. ” En yakın arkadaşları Esra ve Feyza için bir anda “öteki” oluvermişti Mavi. . Peki, bu 90’lı yıllar gerçekten tatlı bir rüya mıydı yoksa bitmek bilmeyen bir kâbus mu? 90’lı yıllar benim çocukluğum. . Yaklaşık 85 dakika ve tek perde. . . Sonra “Tetris”, “Alf”, “Süper Baba”, “Çarkıfelek”, “İkinci Bahar”, “Cartel” ve diğerleri. Bu hikâye hepimizin hikâyesi, Mavi anlatıyor sahneden, kaçırmayın!",Gökhan Erarslan’ın yazdığı ve yönettiği “Dilemma” serisinin ikinci oyunu “Ben Eskiden Çok Ünlüydüm”, bizleri 1990’lı yıllara götürüyor",. . . . Oyunda Mavi de o günleri anlatıyor, gözleri yaşlı. Ranta kurban gittiler tabii ki hepsi. Bir anda insanların ayrıştırıldığı o sisli günler geliyor gözümüzün önüne. Ben ortaokula gidiyordum ama dün gibi hatırlıyorum bu vahşeti. . Duygu geçişleri, beden hakimiyeti ve güzel sesiyle belleklerimize kazındı Ezgi H. .